20 Kasım 2017 Pazartesi

Cadıların Keşfi / Deborah Harkness (Ruhlar Üçlemesi)


Ruhlar Üçlemesi sırasıyla Cadıların Keşfi, Gecenin Gölgesi ve Hayat Kitabı adlı kitaplardan oluşuyor. Cadıların Keşfi'nde ana karakterlerden biri olan Diana Bishop'la tanışıyor ve onunla tarihin ve simyanın etrafında eşsiz bir eşsiz bir yolculuğa çıkıyoruz. Oxford'un Bodlain kütüphanesindeki kitap raflarının arasında bulduğu simyacılıkla ilgili eski bir el yazması nedeniyle tüm türler (vampirler, cadılar ve iblisler) Oxford'a akın etmeye başlıyor. Böylece Deborah Harkness bizi eşi benzeri olmayan olağanüstü bir maceranın derinliklerine çekiyor. 
İlk kitapta büyülendiğimi itiraf ediyorum. Uzun zamandır bu kadar iyi ve içi dolu bir fantastik roman okumamıştım. Öncelikle ben romanın bu kadar iyi olmasını yazarın ünlü bir bilim ve tıp tarihçisi olmasına bağlıyorum. Çelişkilerden uzak ve güçlü bir kurgusu var kitabın. Birbirinden oldukça farklı olan karakterler, aslında muhteşem bir uyum içerisindeler roman boyunca. Sizde fantastik romanlardan hoşlanıyorsanız, mutlaka okunacaklar listesine alın derim Ruhlar Üçlemesi'ni. Şimdiden keyifli okumalar. :)

ALINTILAR;
*Tek yapman gereken iyi bir dinleyici olmak. Hiç kimse sır tutmak istemez, ölüler bile. İnsanlar her yerde ipuçları bırakır, eğer dikkat edersen onları bir araya getirebilirsin.
*Bildiğim kadarıyla dünyanın dönmesini sağlayan iki duygu var. Biri korku, diğeri de arzu.
*Eğer kelebek kendisini çeken tatlı ışığa kanat çırpıyorsa; ateşin onu yutacağını bilmediğindendir. Susamış erkek geyik ırmağa koşuyorsa yalnızca zalim oku fark etmediğindendir. Boynuzlu at erdemli yuvasına koşuyorsa yalnızca kendisine hazırlanan bağı görmediğindendir. (Giordano Bruno)
*Ölmüyorum, yaşamıyorum, iyileşmiyorum; acısız bir hastalık bu çünkü aşık olabiliyorum. Sahip olacak mıyım bir gün bilmiyorum, çünkü beni yaşatacak ya da yok edecek bütün merhamet onun ellerinde.
*Arzu bana koş derken, korku beni dizginler.
*Kendi içinde bölünmüş bir ev, başkalarına karşı koyamaz.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder