Bir haftanın daha sonuna geldik. Cumartesi günü İstanbul Kitap Fuarı'nın başlamasıyla bir çok okuyucu fuar gezisini bu haftasonu tamamladı bile. Her sene kitap fuarlarını takip etmeye çalışıyorum, ancak son iki senedir fuarların amacına ulaşabildiğini pek düşünmüyorum. Belki fuar sahipleri ve yayınevleri amaçlarına ulaşıyorlardır fakat artık bir okuyucu olarak "kitap fuarlarına" daha farklı bir gözle bakıyorum. Birçok yayınevine ve kitaba ulaşma imkanı olması, sahafları etkinliğe dahi etmesi, imza günleri ve söyleşiler anlamında gerçekten de geniş bir imkan sunuyor kitap fuarları okyucuya... Ancak çok uzak mesefeler katedilip gidilen bu fuarlarda, yol parası, giriş ücreti, indirimsiz kitaplar vs. ile karşılaşıyor insan. Göze çarpan tek şey dekor... Devasa standlar, özel üretim poşetler, göz boyamak için tasarlanmış kitap çantaları vs. Fuar ortamı hiçbir şeyle kıyaslanamaz buna tamamen katılıyorum fakat aynı kitap herhangi bir sanal kitapçıda 10 liraya satılırken, fuarda 30 liraya satılıyorsa, sanal kitapçıda belirli bir kotanın üzerindeki alışverişe kargo ücreti ödemezken, fuara gitmek için yüksek miktarda yol parası ödeniyorsa (kaldı ki fuara giden herkes ellerinde listelerle gidiyor, bu da tek bir kitap için gitmedikleri anlamına geliyor), sanal kitapçıda kitabı istediğin gibi inceleyebiliyorsan, arka kapağını hunharca itilip kakılmadan okuyabiliyorsan fuar artık amacının dışına çıkmış demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder