8 Temmuz 2018 Pazar

Kendine Bir Not Bırak!

Hayat bize tüm renklerini ahenkli bir şekilde sunarken, bir köşeye saklanıp görmezden gelemeyiz çevremizde olup bitenleri. Beyazı siyaha tercih edemeyiz mesela, ayrım yapamayız sarıyla kırmızı arasında.. Diyemeyiz hep güneş parlasın, hiç yağmur düşmesin toprağa... Yaşanacak her ne varsa üstüne üstüne koşmalıyız her fırsatta. Saklanmaya çalıştığımız köşede kapana kısılmak varsa işin ucunda, o zaman sende kendine ufak notlar yazmaya başla... 
Söz uçar yazı kalır derler...İşte o yazdığın notlar gün gelir aydınlatır bir anda etrafını. Unutsan bile ne yazdığını, en ummadığın anda çıkar sarar etrafını." Haydi toparlan, gidiyoruz." der kimi zaman, kimi zaman da biz farkında olmasakta "İşte dileğin kabul oldu, artık mumları keyifle üfleyebilirsin." der. Nereden mi çıktı mumlar? Şöyle ki; geçtiğimiz yıl doğum günümde bir not yazmışım kendime ve yazıldığı yerde kalmış. Bu sene doğum günüm yaklaşırken çokta alakasız bir şekilde notlarımın arasında karşılaştım kendisiyle. Keyif almadığım hiçbir şeyi hatır, gönül uğruna yapmayacağımı, yeni tecrübeler edineceğimi yazmışım. Hepsi yapıldı. :) Ve yeni yaşımda sadece kendim için  ve bana "ben" olduğum için değer verecek insanlarla yaşamayı dilemişim.O da tamam. Ben bu notu okurken şaşırmadım değil. :) Yazmak lazımmış... Sözlerimiz ve davranışlarımızın yanında yazdıklarımızdan da sorumluymuşuz demek ki... Demem o ki yazın! Mutluluklarınızı, isteklerinizi, kırgınlıklarınızı...Ben kendimi bildim bileli yazarım ancak yazının gücüne artık daha çok inanıyorum. Kendinize ufak sevgi notları bırakın.. Zamanı geldiğinde her biri  sizi kucaklayacak ve iyi ki demenize neden olacaktır. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder