1 Ağustos 2017 Salı

Yeniden Ölüdeniz!

Biraz Fethiye seyahatimizden bahsetmek istiyorum bu yazımda. Fethiye/Ölüdeniz'e ikinci gidişim ve öyle bir şey varki orada beni kendine bağlayan sanırım gitmeye devam edeceğim. Bana en çok huzur veren yerlerden biri, mavisi, yeşili, sisli tepeleri tam da yaşanacak yer burası dedirtiyor insana. Daha önceki Fethiye seyahatimizde 12 adalar turu yapmış; Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Akvaryum Koyu ve benzeri koyları gezmiştik. Bu seferde yarım kalan yerleri tamamlayalım dedik ve gezmeye başladık. Kıdrak Plajı, Büyük Boncuklu Koyu, Ölüdeniz (daha önce Ölüdenize gidememiştik) ve Kayaköy diğer adıyla Karmylassos'a gittik. 
Öncelikle plajlar ve koylar hakkında şunu belirtmek istiyorum, araçlada gitseniz yaya olarakta gitseniz plaj girişinde belirli bir ücret ödüyorsunuz. Bu ücret beş lirayla yirmi lira arasında değişiyor. Ardından kullanacaksanız şezlong ve şemsiye de parça başına ücretlendiriyor. Yani tamamen ücretsiz bir plaj ya da koy yok. Gelelim plajların artı ve eksilerine. Öncelikle Ölüdeniz'den başlayalım. Mavi Bayraklı ve durağan bir deniz Çalış Plajından ayrılan bir koyda yer alıyor. Deniz Suyu durgunluğundan olsa gerek oldukça bulanık. Birkaç işletmenin yer aldığı plaj tıklım tıklım, insanlarla sıkış tıkış oturmak zorunda kalıyorsunuz. Genelde otellerin anlaşmalı olduğu işletmelerde yaşanıyor bu durum özellikle. Hizmette bir o kadar kalitesiz. Sevmedim, beğenmedim. Huzurdan çok rahatsızlık verdi bana. 
Büyük Boncuklu Koyu

Büyük Boncuklu Koyu

Büyük Boncuklu Koyu ise muhteşem bir koy. Ölüdeniz merkezden koya ulaşım orman yolundan sağlanıyor. Kayaköy mahallesine bağlı bir koy. Genellikle yerli halk ve civar mahallelerde yaşayanlar kullanıyor plajı. Deniz oldukça durağan ve balıklarla dolu. :) Küçük bir işletmede bulunuyor Büyük Boncuklu Plajında ama dediğim gibi hizmet kalitesi çokta iyi değil. Belki de alışık olduğumuz gibi olmadığı için o şekilde hissetmişimdir; fakat huzur dolu sessiz sakin bir yer. Kıdrak plajı ise, plaj girişi taşlı olarak başlayıp koyun sonlarına doğru kumla bitiyor. 
Kıdrak Plajı

Dev dalgaları ve masmavi suyuyla coştukça coşuyor. Sakin deniz arayanlar için uygun bir seçenek olmasa da ben bayıldım diyebilirim. 
Gemiler Koyuna ise daha önce gittiğimiz için bu defa sadece sunduğu eşsiz manzarayla yetindik. 
Gemiler Koyu
Kayaköy ise son zamanlarda "Hayalet Kent" ya da "Karmylassos" adıyla sıkça bahsettiriyor kendinden. O kadar büyük ve o kadar tarih dolu bir kent ki; her taşın dokusunda, her basamakta hissediyorsunuz yaşanmışlığı. En çokta terkedilmişliği belkide... Doğanın terkedilmiş bir kentten yeniden yükselişini gözlemliyorsunuz. 
Karmylassos

Son yıllarda hayalet kent olarak ifade edilen Karmylassos Fethiye’nin yaklaşık 8 km güneyinde yer almakta olup, geçmişi M.Ö. 3 binlere dayanmaktadır.
Kaya Köy’ün günümüzde ilgi odağı olmasının başlıca nedeni Kurtuluş Savaşı sonrasında Yunanistan ile yapılan mübadele ile boşaltılan bir yer olmasıdır. Burası terk edilmiş bir hayalet kent görüntüsündedir ve “Hayalet Şehir” ismi ise buradan gelmektedir. Bir Rum kentidir.
30 Ocak 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol’e göre Türkiye'deki Rum-Ortodokslar ile Yunanistan'daki Müslümanların (Türk olmayanlar dahil) büyük bölümünün karşılıklı olarak yer değiştirildi.
Kayaköy bölgesinde yaşayan 12 bin Rum, 6 hafta içinde oradan ayrılmışlardır. Yunanistan’dan gelenler de aynı bölgeye yerleştirilmişlerdir. Ancak gelen Müslüman-Türkler tarımla uğraştıklarından ovaya dağılmışlar ve onlarda burayı terketmişlerdir.
Karmylassos/Kaya Köy

Karmylassos/Kaya Köy

Karmylassos/Kaya Köy
Bir Fethiye gezimiz daha böylece dolu dolu anılarla ve muhteşem güzelliklerle sonlanmış oldu. Bir sonraki rotada görüşmek üzere :*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder