3 Ağustos 2017 Perşembe

Kabuslar Pazarı/Stephen King


Stephen King'in Kabuslar Pazarı adlı kitabı yirmi farklı hikayeden oluşuyor. Bu hikayelerden bazıları daha önceden hatırlayacağımız hikayelerin güncellenmiş versiyonları. King bu kitapta yer alan öykülerini "el yapımı küçük hazineler" olarak adlandırıyor ve sadık okuyucusuna sesleniyor; "Bunları sizin için yaptım. Çekinmeyin, şöyle bir yoklayın; ama lütfen dikkatli olun. Bazılarının sivri dişleri vardır." King'in bu uyarıyı yapması oldukça yerinde olmuş çünkü bazı hikayeler gerçekten de ısırıyorlar. Yakıcı bir his bırakıyorlar geriye. Özellikle ilk iki hikayeyi okuduğumda hissettim bunu. Biraz şaşkınlıkla, biraz da yadırgayarak kalakaldım hikayelerin sonunda. Sanki King'in kaleminden çıkmamış gibiydi. Oldukça keskin ve kötücül bir tadı vardı. Mile 81 için bunu söyleyemem belki. O hikayedeki tek sorun fazlaca havada kalmış olmasıydı. Tam anlamıyla! (Okuduğunuzda hak vereceğinize eminim.) Fakat Premium Harmony hikayesine gelirsek, işte kesinlikle ısıran bir hikaye diyebilirim. Saf kötülük... King'in romanlarında ve çoğu hikayesinde bir denge yakalarım iyilik ve kötülüğe dair. Oysa bu hikaye büyük bir dengesizlik yarattı bende. "Çünkü söz konusu ölüm olunca gülmekten başka ne yapabiliriz ki?" sözünü ne kadar evirip çevirsem de şiddetle karşısında buldum kendimi. Demem o ki, anlaşamadık bu hikayeyle. 
Bunun dışında bir hikayeden daha bahsetmek istiyorum ki, bu hikayeye BAYILDIM! -UR- King her hikaye öncesi yaptığı gibi bu hikayenin ortaya çıkış şeklini de detaylı bir şekilde açıklamış kitapta. Konusu e-kitaplar ve ve kindle tarzı okuyucular. Hikaye oldukça sürükleyici ve başarılı. Öyle ki bir ucu Kara Kule'ye kadar dayanıyor. Eğer Roland'la Kule'ye giden yolda keyifle yürümüşseniz bu hikaye anılarınızı canlandırabilir. 

-ETKİLEYİCİ ALINTILAR-

-"Uzun bir kitap başarılı olunca yazar ve okur sadece bir ilişki içinde değildirler, evlenmişlerdir. Ama daha kısa, daha yoğun bir tecrübe içinde söylenecek bir kaç söz vardır. Nabız hızlandırabilir, hatta bazen şoke edebilir, bir daha hiç görmeyeceğiniz bir yabancıyla vals yapmaya ve ya karanlıkta gizlice öpüşmeye ya da bir sokak pazarında ucuz bir örtü üstünde sergilenen harika bir antika bibloya rastlamaya benzer."
-"Quot libros, quam breve tempus- onca kitap ve çok az zaman."
-"Eğer gülecek bir şey yoksa bile, yine güleceksin. Bu benim tavrım işte ve hiç değiştirmem. Aklın başında değilse, bu dünya o kadar acıklı değildir."
-"Öğretmenlik yaparken insanın beyninin önemli bir kısmına bir çift akü takviye kablosu bağlanmış gibi oluyordu. Neyse ki çocuklar bu kısımdan güç alabiliyorlardı ama geriye pek bir şey kalmıyordu."
-"Ruhun gerçekten karanlık bir gecesinde her gün, saat hep sabahın üçüdür- Scott Fitzgerald."
-"İnsan ruhunun gerçek zehri öfke değil, meraktır."
-"Hayat çok güzel bir şey, ama yeterince uzun yaşamışsan, daha tükenmeden tadı bitiyor."
-"Bir şey ters gitmeye başladı mı, insanı ağlatana kadar ters gider."

KEYİFLİ OKUMALAR! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder