Günümüz dünyasında hızlı bir akış içinde sürdürmeye çalıştığımız yaşamlarımızın kıymetini ne kadar biliyoruz? En son ne zaman derin bir soluk alıp, gerçekten o an içinde yaşadığınızın farkına vardınız?
Aslında çoğumuz yaptığımız "işlerle" o kadar meşguluz ki; bırakın farkında olmayı yaşadığımızı bile anlayamıyoruz. Sürekli tekrarlanan robotik tavırlar, yaşam mücadelesi adını verdiğimiz koşturmacalar, zorundalıklıklar, sorumluluklar derken yitip gidiyoruz bir yerlerde...
Belki de en büyük kandırmaca bu anlamsız ve soluksuz koşturmacaya "yaşam mücadelesi" adını vermemiz ve sadece kendimizi kandırıyoruz. Yaşam bir mücadeleden ibaret olmamalı, hayatın bize sunduklarıyla mücadele içine girdiğimiz andan itibaren kaybetmeye başlıyoruz tüm değerlerimizi. Kabul; her birimizin sorumlulukları var. Sorun ise bu sorumlulukları derinlerde bir yerde hala reddediyor olmamız, kendimize kızmamız ve belki de hayatımıza anlam katan herşeyi artık birer yük olarak görmeye başlamamız... Ve sonrası aslında hepimizin sıkça tattığı umutsuzluk, duygusuzluk, yorgunluk, doyumsuzluk ve depresyon duyguları... Bu duygularla baş edebilmek için, yeni yükler bindiriyoruz sırtımıza ve bu durum içinden çıkılmaz bir döngü haline geliyor. Öyleyse bir yerde bir hata yapıyor olma ihtimalimizi düşünmenin zamanı çoktan gelmiş demektir. Hayat bize ne sunuyor olursa olsun, tepki vermeden önce bir nefes alıp; DURMALIYIZ. Ne olduğumuzu, nerede olduğumuzu, ilk defa karşılaştığımız bu durumla ilgili neler yapabileceğimizi idrak edebilmeliyiz. Hayatın bize sunduğu durumlara, o duruma yaraşır bir şekilde yaklaşabilmeyiz. Bunu yapabilmek için de bilinç seviyemizin içinde bulunduğumuz anda olması gerekir. Aksi halde durum bugün çoğumuzun yaşadığı kaotik bir hal alabilmektedir. Yine derinlerde bir yerde insanın bu yaşadığı durumlardan istemsiz bir keyif aldığını düşünüyorum. En zor hayatı yaşıyor olmak, en çok hasta olan olmak gibi durumlarda ve bunları çevresiyle abartılı bir şekilde patlaşmakta adeta yarış içinde olan insanlar var. Çaresizlikten istemsiz keyif alanlar. Bir yandan işin kolayını bulanlar. Hayatın bize hiç seçenek sunmadığı ya da başka seçenek olmadığı konusunda kendini ikna etmeye çalışanlar...
Bir an için de olsa hayatın size karşı olduğu düşüncesinden sıyrılmalı ve kendinize ufak bir an hediye etmelisiniz. Tamamen bilinçli ve o anda olarak çevrenizde ki tüm uyarıcıları farketmeye çalışın, sadece herşeyi bırakın ve durun. Bir nefes alın! Yaşadığınızı hissedin ve size emanet edilen bu canı, en çok ihtiyacı olan şeyle ödüllendirin. Huzurlu bir nefesle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder