"Bu kitabı yazmamdaki amaç, (...) geç kalındığını, ama
çok geç kalınmadığını söylemek. Çöküşü ve gerilemeyi önlemek amacıyla bütün
gücümüzle harekete geçmemenin bir intihar, bir suç olduğunu söylemek. (...)
Düşünce ve davranış alışkanlıklarımızı kökünden değiştirme, hayali
gerçekliklerimizi kökünden değiştirme ve öncelikler ölçeğimizi yeniden
oluşturma cesaretinin gösterilmesi gerektiğini dile getirmek."
"İnsanlık, evriminin günümüzdeki evresinde, tarihte
eşine rastlanmayan yeni tehlikelerle karşı karşıya ve bunlar yepyeni küresel
çözümler gerektiriyor; yakın gelecekte bu çözümler bulunmazsa uygarlığımızı
büyük ve güzel kılan şeylerden geriye hiçbir şey kalmayacak; kaldı ki, bugüne
dek, insanların farklılıklarını aşacağını, düş gücüne dayanan çözümler
geliştireceğini, ardından onları hayata geçirmek adına birleşip seferber
olacağını ummamızı sağlayabilecek pek az ipucu var; hatta belirtilere bakılırsa
dünyanın çivisinin çıkması sürecinde ileri bir evreye gelindiği ve bir
gerilemenin önüne geçmenin artık güç olduğu düşünülebilir."
Kitabı okumaya başladım ve ilk sayfada kendi adına bu
açıklamaları yaptı Maalouf; ancak ona katılmamak neredeyse imkansız. Israrla
ben bir çığırtkan değilim, bir felaket tellalı hiç değilim diyor ve ekliyor
"Burada söz konusu olan ne bir bin yıldan diğerine geçerken hissedilen
akıldışı sıkıntılar, ne de değişimden ödü patlayanların ya da değişim hızından
korkanların ezelden beri ortaya attıkları, durmaksızın yineledikleri lanetler.
Benim derdim bambaşka; Aydınlanma Çağı'nın bocaladığını, zayıfladığını ve kimi
ülkelerde sona ermek üzere olduğunu gören bir Aydınlanma yanlısının; bir
zamanlar özgürlüğün, dünyanın tamamına yayılmakta olduğuna inanan şimdiyse ona
yer olmayan bir dünyanın biçimlendiğini gören, eli kolu bağlı biçimde
fanatizmin, şiddetin; dışlamanın ve umutsuzluğun yükselişine tanık olan bir
özgürlük tutkununun; her şeyden önce de, aslında sadece, pusuda bekleyen yok
oluşa boyun eğmek istemeyen bir yaşam aşığının endişeleri benimkiler."
Farkındayım ki, bir çoğumuz Aydınlanma Çağı'nda yaşadığımız
bu karanlığın ve yok oluşun farkında bile değil, ancak bu kitabı okurken
irdelemek istediklerim suçu başkalarının üzerine atmak değil. Tamamen aydınlığı
benliğimde yeniden egemen kılmak ve herkesin bu sürece kendinden başlamasını
sağlamak. Aydınlanmanın anahtarı ise eminim ki hoşgörü....
Maalouf bu karmaşa içerisinde yer alan bizleri şöyle
tanımlıyor;"Şu ya da bu şekilde, dünyadaki halkların tümü bir karışıklık
yaşıyor. Zengin ya da yoksul, küstah ya da uysal, işgalciler, işgal
altındakiler, kısacası hepimiz aynı dayanıksız sala binmişiz, hep birlikte suya
gömülmek üzereyiz. Gelgelelim, yükseklen denizi hiç dert etmeden birbirimize
sövüp saymayı, kavga etmeyi sürdürüyoruz. Bize doğru yükselirken, önce
düşmanlarımızı batırsa, bu yıkıcı dalgayı alkışlayabiliriz bile..."
Sizce de durum bu denli vahim değil mi? Hayatta her geçen
gün yeni engeller yaratıyoruz birbirimize, farkında bile değiliz ki bu
engellere dönüp dolaşıp yine biz takılacağız. Kitaba kısa bir girişin ve
incelemenin ardından Aldatıcı Zaferler adlı bölümle başlıyorum. Son sayfada
görüşmek üzere :)
"Bu kitabı yazmamdaki amaç, (...) geç kalındığını, ama
çok geç kalınmadığını söylemek. Çöküşü ve gerilemeyi önlemek amacıyla bütün
gücümüzle harekete geçmemenin bir intihar, bir suç olduğunu söylemek. (...)
Düşünce ve davranış alışkanlıklarımızı kökünden değiştirme, hayali
gerçekliklerimizi kökünden değiştirme ve öncelikler ölçeğimizi yeniden
oluşturma cesaretinin gösterilmesi gerektiğini dile getirmek."
"İnsanlık, evriminin günümüzdeki evresinde, tarihte
eşine rastlanmayan yeni tehlikelerle karşı karşıya ve bunlar yepyeni küresel
çözümler gerektiriyor; yakın gelecekte bu çözümler bulunmazsa uygarlığımızı
büyük ve güzel kılan şeylerden geriye hiçbir şey kalmayacak; kaldı ki, bugüne
dek, insanların farklılıklarını aşacağını, düş gücüne dayanan çözümler
geliştireceğini, ardından onları hayata geçirmek adına birleşip seferber
olacağını ummamızı sağlayabilecek pek az ipucu var; hatta belirtilere bakılırsa
dünyanın çivisinin çıkması sürecinde ileri bir evreye gelindiği ve bir
gerilemenin önüne geçmenin artık güç olduğu düşünülebilir."
Kitabı okumaya başladım ve ilk sayfada kendi adına bu
açıklamaları yaptı Maalouf; ancak ona katılmamak neredeyse imkansız. Israrla
ben bir çığırtkan değilim, bir felaket tellalı hiç değilim diyor ve ekliyor
"Burada söz konusu olan ne bir bin yıldan diğerine geçerken hissedilen
akıldışı sıkıntılar, ne de değişimden ödü patlayanların ya da değişim hızından
korkanların ezelden beri ortaya attıkları, durmaksızın yineledikleri lanetler.
Benim derdim bambaşka; Aydınlanma Çağı'nın bocaladığını, zayıfladığını ve kimi
ülkelerde sona ermek üzere olduğunu gören bir Aydınlanma yanlısının; bir
zamanlar özgürlüğün, dünyanın tamamına yayılmakta olduğuna inanan şimdiyse ona
yer olmayan bir dünyanın biçimlendiğini gören, eli kolu bağlı biçimde
fanatizmin, şiddetin; dışlamanın ve umutsuzluğun yükselişine tanık olan bir
özgürlük tutkununun; her şeyden önce de, aslında sadece, pusuda bekleyen yok
oluşa boyun eğmek istemeyen bir yaşam aşığının endişeleri benimkiler."
Farkındayım ki, bir çoğumuz Aydınlanma Çağı'nda yaşadığımız
bu karanlığın ve yok oluşun farkında bile değil, ancak bu kitabı okurken
irdelemek istediklerim suçu başkalarının üzerine atmak değil. Tamamen aydınlığı
benliğimde yeniden egemen kılmak ve herkesin bu sürece kendinden başlamasını
sağlamak. Aydınlanmanın anahtarı ise eminim ki hoşgörü....
Maalouf bu karmaşa içerisinde yer alan bizleri şöyle
tanımlıyor;"Şu ya da bu şekilde, dünyadaki halkların tümü bir karışıklık
yaşıyor. Zengin ya da yoksul, küstah ya da uysal, işgalciler, işgal
altındakiler, kısacası hepimiz aynı dayanıksız sala binmişiz, hep birlikte suya
gömülmek üzereyiz. Gelgelelim, yükseklen denizi hiç dert etmeden birbirimize
sövüp saymayı, kavga etmeyi sürdürüyoruz. Bize doğru yükselirken, önce
düşmanlarımızı batırsa, bu yıkıcı dalgayı alkışlayabiliriz bile..."
Sizce de durum bu denli vahim değil mi? Hayatta her geçen
gün yeni engeller yaratıyoruz birbirimize, farkında bile değiliz ki bu
engellere dönüp dolaşıp yine biz takılacağız. Kitaba kısa bir girişin ve
incelemenin ardından Aldatıcı Zaferler adlı bölümle başlıyorum. Son sayfada
görüşmek üzere :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder